4 Nisan 2008 Cuma

Eğitimde Güney Kore mucizesi

Güney Kore, son yıllarda eğitimde büyük ilerlemeler kaydetti. Güney Koreli öğrenciler, 1995 yılında başlatılan eğitim reformunun ardından uluslararası değerlendirmelerde büyük başarılar kazandılar. Foruma katılan Güney Kore Başbakan Yardımcısı ve Eğitim ve İnsan Kaynaklarını Geliştirme Bakanı Dr. Kim Shinil , eğitim sisteminde neler yaptıklarını şöyle anlattı:

* 1995 eğitim reformu, hayat boyu öğrenme, herkese eğitim, bilişim, uzaktan eğitim konularına ağırlık veriyor. Hükumet dışı değişik alanlar da eğitime destek veriyor. Bu reform kapsamında okul bölgeleri oluşturuldu.

* Merkezi eğitimden, yerel otoritelere geçiş sağlandı. Her okulda okul konseyleri kuruldu. Bu konseylerde özellikle velilere ve öğretmenlere yer verildi.

* Bu reform sürecinde ilköğretimden orta öğretime devam yüzde 95 düzeyine çıkarıldı. Kız ve erkek öğrencilerin eğitime katılımı eşitlenmeye çalışıldı ve eğitim kalitesinde artış oldu.

* Örneğin Güney Koreli öğrenciler, PISA araştırmasında 15 yaş düzeyinde 30 OECD ülkesi arasında anadil becerisinde 1., matematikte ise 1. ve 7. oldular. 1980'lerde yüksek öğrenime katılım yüzde 11 iken, günümüzde bu oran yüzde 60-70'lere ulaşmıştır. Kız öğrencilerin katılımı ise yüzde 40'a çıkarıldı. Eğitime ayrılan bütçe ise 38 milyar dolar ile toplam bütçenin yüzde 20'sini oluşturuyor. Bu oran, geçen yıla göre yüzde 15.6 arttı. Kore'de aileler gelirlerinin yarısını eğitime harcayabiliyorlar. Burslar da çok önemli bir kaynak oluşturuyor.

* Teknolojik altyapısı güçlü okullar yapılıyor. Halen dijital ders kitapları oluşturulmasına yönelik hazırlıklar yapılıyor.

* Eğitime toplumun katkısı sağlandı. Yerel toplumun katılabildiği, yerel eğitim kurulları oluşturuldu. Tüm bu gelişmeler kolay olmadı. Çatışan değerler yüzünden, kimi uygulamalarda zorluklar yaşanıyor. Örneğin, yüksek öğretim sisteminde 16 değişiklik yapıldı. Üniversiteler, öğrenci alımında kendi alanları ile ilgili sınavlar yapmak istiyorlar.

* Üniversiteler ve hükümet arasında uyuşmazlıklar olabiliyor. Hedefimiz, öğrencilerin farklı ihtiyaçlarına cevap verebilecek, demokratik üniversiteler oluşturmak. Bu süreçte sadece sınav sonuçları değil, eşitlik ilkesi de sorgulanıyor."

KAYNAK: CUMHURİYET GAZETESİ, 4 Şubat 2008 Pazartesi, 9. Sayfa


Yukarıdaki haberi dikkatlice okuduğunuzda iki temel başlık ortaya çıkıyor ki bu iki çözüm yolu bizim eğitimimiz içinde çözüm olabilecek bir niteliğe sahiptir.

1. Yaşam Boyu Eğitim:

*Okul bitince eğitim bitmez,

*Okul aynı zamanda yaşama hazırlayan ve yaşamdan unsurlar içeren bir yapılanmadır.

2.Uzaktan Eğitim:

* Eğitimde eşitlik sağlar,

* Az masrafla zaman ve mekanda esneklik sağlayarak kaliteyi arttırır,

* Daha kontrollü bir eğitim imkanı oluşturur.

1. madde genç nüfusumuz ile 2. madde ise kırsal şartların ağırlığı ile ilgidir. Dolayısıyla bu iki öneri Türkiye'nin eğitim sorunlarını çözmek için de geçerlidir. Bu iki çözüm önerisini ileride açar ve gerekliliğine vurgular yaparız ama şimdilik bu başlıkların vurgulanması yeterlidir.