Size garip gelebilir ama tüm sınavların kaldırılması gerektiğini, hayatta sınavların olmadığını ve değerlendirmeyi insanların doğal bir biçimde takdir ederek kullanarak yaptığını dolayısıyla eğitim sisteminin de bu doğal yapıya uygun biçime dönüşmesi gerektiğini savunan birisiyim. Ne var ki sınavlar hayatımızın içinde varlar ve bu sınavlara katılmak zorundayız.
Bu yazımda sınav güvenliğini gündeme getirmek istiyorum. Malum skandaldan sonra genel sınavlarda bir dizi değişiklikler oldu. Bu değişiklikler kabul edilmiş olunacak ki devam ediyor. Sınavın güvenliği hem güvenlik güçlerinin desteğiyle hem de uygulayıcı ve hazırlayıcıların kurallara uygun hareketleriyle mümkündür. Ne yazık ki hep katılımcılar ve uygulayıcıların sıkıntı oluşturduğu düşünülür ve önlemler bu doğrultuda alınır. Sınav sorularının saklanma biçimi, hazırlanma şekli ancak yeni bir skandal ile gündeme gelir ve bir süre sonra her şey eskisi gibi devam eder. Hekırlar gizli servislerin bilgisayarına girebilir ama bizim soruların saklandığı ve sabahtan akşama gazete okunan, mesajlaşılan bilgisayara girememektedir çünkü merkezde sıkıntı yoktur ve tüm sıkıntı katılımcılarda ve sınav uygulayıcılarındadır. Bu amaç doğrultusunda gizli kamera olmasın diye kalemler, silgiler hatta şekerler verilir. Katılımcı hiç sorgulamadan sınavına girer çünkü başını belaya almak istemez. Sınav süresince başında duran gözetmene rağmen ek önlemler gerekmektedir. Katılımcıya olan güvensizliği yansıttığı düşünülebilecek bu uygulamalara ek bazı uygulamaları önerilerini paylaşmak istiyorum. İnanın bu öneriler hayata geçirilirse bunlara da alışırız.
1. Sınav saatinde tüm telefon şebekeleri ve hatta internet kullanıma kapatılsın böylece sınav korsanlarının sınav süresince bilgi akışını kesmiş oluruz.
2. Sınava girmeden önce ultrasonik-megafonik cihazlarla tüm katılımcılar mikroçip taşıyıp taşımadıkları konusunda incelenmeli hatta beynine ameliyatla çip yerleştirip yerleştirmediğinden emin olmak için sınavlardan 1 gün öncesine ait tomografi, MR çekilmesi ve bunun heyet raporu ile onaylanması gerekmektedir.
3. Sınav öncesi doping almış öğrenciler haksız rekabet sağlamış olur. Bu nedenle sınav öncesi 3-5 saat tüm öğrenciler bir yerde aç bekletilmelidir.
4. Sınav süresince verilen naneli şeker mide yangısına neden olabileceği için kebap, döner gibi geleneksel yemekler ve yanına ayran gibi sulu ürünler de konulmalıdır. Vejetaryen olanlar için sebze çorbası veya kuruyemiş konulabilir. Bu yemeklerin yanında çatal, kaşık ve masa örtüsü de hazırlanmalıdır.
5. Masa örtüsünün kumaşına gizlice dokunmuş özel tarayıcılar kullanılmasın diye tüm masa örtüleri tüm ülkede aynı anda ve rastgele dağıtılmalıdır.
6. Sınavdan bir gün önce camcı kılığında gelip özel çamlar takan korsan katılımcılara karşı merkezi camlar hazırlanmalı ve bu camlar sınavdan hemen önce takılmalıdır.
7. Öğrencilerin beraberinde getirdiği kimlik kartları özel üretilmiş olabilir. Bu nedenle kimlik kontrolü sınav salonları dışında yapılmalı ve sınav süresince bu kimlikler kalın kurşun kasalarda saklanmalıdır.
Bu önerileri abartılımı buldunuz, lütfen mevcut uygulamaları bir düşünün. Atalarımız çok güzel özetlemiş aslında “iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım”. Güvenmiyoruz, çünkü güvenilir değiliz! Çip takıp sınavı geçecek olan bu paraya sahipse zaten paralı üniversitelerin kapısı sonuna kadar açık. Böyle kurnazlıklara aklı çalışan zaten okumasın hemen bir şirket kurup ihalelere katılsın. Güvenlik için kimsenin öğrenciye “altına yap!” demeye hakkı yok.
*19 Ekim 2012 Memurin.net yazısı