Sunu yapacağım salona gidip bekledim. Sunumunu yapan çıktı gitti, yapan çıktı gitti...
Ben sunumumu yaparken bir salon başkanı ve iki kişi daha vardı; biri bu resmi çeken diğeri ise benden sonra sunum yapacak olan kişi.
Bu benim hayatımdaki ilk boşluğa karşı konuşma deneyimimdir ama son da değildir. Daha kötüsü de oldu.
Gece öğretimine dersim vardı. Ama hiç öğrenci yoktu.
O sıralar biraz bunalımdaydım, eşim ve anam İstanbul'da bebeğimizle ben Kars'ta...
Boş sınıfa geçtim ve planladığım dersi anlatmaya başladım. Tepegöze saydamları koyup anlatıyordum. Hizmetlimiz gelip "hocam fakülteyi kapatacağız" dedi ve ben "ders bitmek üzere 15 dakikamız kaldı bitirelim çıkıyorum" dedim. Hizmetlimiz sınıfa baktı sonra bana baktı "anlıyorum hocam" dedi. Şimdi Hakkı Dayının ne anladığını ben daha iyi anlıyorum.