8 Nisan 2008 Salı

Hangi bilgi çağı?

Uzmanlar insanlığın gelişimini anlatırken üç önemli zamanı ortaya koyarlar; tarım çağı, sanayi çağı ve bilgi çağı.

İlk olarak tarım çağı anlatılır. Temel geçim kaynağı tarımdır ve tarım ilkel şartlarda yapılır. Toprak ağaları bu sebeple oluşmuştur. Bu çağdaki savaşlar ise toprak yüzünden çıkmıştır. Tarım toplumunda insan ne kadar çok toprağı olursa o kadar çok güçlü olacağını düşünür. Günümüzde tarımsal ürünler küçük saksılarda bile üretilebilmektedir. Modern bir seraya gittiğinizde çekmece gibi düzenlenmiş(üst üste) tarımsal ürünler görebilirsiniz. Bu düzen beraberinde tarlada çalışacak insan gücünü gerekli kılmış ve çok çocuklu aileler oluşmuştur.

Sanayi çağı ile seri üretim ve daha az yorulma düşüncesi yaygınlaşmaya başlamıştır. Toprak ağaları yerlerini patronlara bırakmıştır. Tarım toplumundaki "ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" diyen zihniyet baskıcı tavırlarla işçi sınıfını ortaya çıkarmıştır. Bu çağda savaşlar işlenecek madenler nedeniyle çıkmıştır. Sanayi cihazlarının ihtiyaç duyacağı enerjinin karşılanması için savaşlar çıkmıştır. Günümüzde enerji kaynakları nükleer veya rüzgar gibi alternatif yollarla da üretilebilmektedir. İnsana olan gereksinim azalınca çoğalma oranı düşmüş ve yetişmiş eleman arayışı artmıştır. Böylece eğitime yapılan yatırımlar arttırılmıştır.

İçinde bulunduğumuz çağ ise bilgi çağıdır ancak tarımsallaşma ve sanayileşme henüz tamamlanmış değildir. Fabrika patronlarının yerini medya patronları almış, savaşlar bilgi üzerinden gerçekleşmeye başlamıştır. Bilgi üzerinden iki türlü savaş gerçekleşmektedir. Birincisi diplomatik, sözlü savaş. İkincisi ve bence en önemlisi sanal alemdeki savaştır.

Bu konu üzerinde biraz durabiliriz. Bilgisayarlarımız ne kadar güvenli, yazışmalarımız okunabiliyor mu gibi konuyla ilgili ilk aklımıza gelen soruları araştırdığımızda çok ürkütücü bir tabloyla karşılaşıyoruz. İnternet bağlantınız varsa bilgisayarınızdaki her şey kontrol edilebiliyor. Bu çok büyük bir haber alma ağıdır. Alınan bilgisayarlar ile medya patronlarının eli güçlenmektedir. Ulusal anlamda Ay-yıldız Team adındaki bir grup çeşitli savaş çalışmaları yapmaktadır. Parolaları ise konunun önemine vurgu yaparcasına "Bundan öte ya istiklal ya ölüm" dür.

Hızla çoğalan bilgi beraberinde sürekli yenilenen teknolojiyi ve bunları satın almak zorunda hisseden insanları getirmiştir. Sanal alemdeki isimsiz yazışmalar, sahte kimlikler ve ilişkiler gerçek dünyanın önüne geçmiştir. Dolayısıyla nüfus artışı durma noktasına gelmiştir. Dünyanın nüfus artışını sağlayan ülkeler hala tarım ya da sanayileşme çağında olanlardır.


Bize göre bilgi çağında sanayi ve tarım ile ilgili eksikliklerin giderildiği bir yapılanma içine gidilmelidir. Ancak bir doğu ülkesi olarak batılılardan her zaman ayrılırız. Onlar biraz daha sayısal düşünürken bizler biraz daha sözel yani felsefi yaklaşırız. Bu asırda bilgi ve bilgiye ulaşmak önemliyken bir çoğumuzda yunan filozoflarının etkisi devam etmektedir. Onlar öğrendikçe ne kadar çok şey bilmediklerini keşfetmiş ve "bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir" demişlerdir. Tıpkı onlar gibi resimdeki sıra üzerine yazılmış yazıda bilgiye felsefi bir içerik katmaktadır. Ankara'nın merkezindeki bir lisesinde öğrenim gören öğrencimiz bakın ne yazmış; "Herşeyi bilmene gerek yok, haddini bil yeter..."