13 Mart 2010 Cumartesi

Patlayan öküz taktiği

Tavla oynamayı yeni öğrenmiştim ve çok iyi oynayan arkadaşımı bu taktikle zorladım. Bu taktiğin kurucusu ve isim babası ben denizdir. Patlayan öküz taktiğinin temel felsefesi şu; bol kırık ver ve rakip her seferinde sana taşını versin ve elinde kalsın. Zamanla o kadar çok pul elinde birikiyor ki rakibin kendi sahasına giremiyor. Sonra o da sana uymaya çalışıyor. Rakip ve sen kendi bölmenize gitmeyi hedef alırken sorun çıkmıyor ama iki kişide tek bir alanı hedef alırsa problem çıkıyor.
Benzer bir sorun ders saati konusunda yaşanmak üzere. Açılıyoruz ya demokrasi dersi liselere getirmek için bir çalıştay düzenlenecek. Sonuçta 45 dk lık dersler 40 dk ya düşecek, bazı dersler azalacak. Herkes ders saatlerine göz dikmiş ve herkes benim dersim çok olsun diyor. Peki çıkış?
Ya bir sistem bulacağız ya başka ülkeleri taklit edeceğiz. Ben eskiden taklit karşıtıydım ama şimdi taklidinde bir öğrenme süreci olduğunu düşünüyor ve öğrenmeden beklemektense taklit ederek öğrenmeyi tercih ediyorum. Gelişmiş ülkelerde ne varsa aynen alalım.
OLMAZ!
Neden?
Onlarda demokrasi dersi yok.
Kardeşim demokrasi dersle öğrenilmez ki. Sen fizik, kimya, matematik, felsefe öğret bakalım hakkıyla öğrencin demokrasi taraftarı mı oluyor yoksa karşıtı mı? Sen sanat sevgisi verdin de öğrencin anarşist mi oldu? Sen bilim diye kitap ezberletirsen demokrasiyi de ezberletmek gerektiğini düşünürsün. Ancak demokrasi nazlı bir gelindir; herkes onu vaat eder ama o en son, her şart sağlanınca gelir. Kimse onu kaybetmek istemez, uğruna her şeyini verir ama o her şeyi olanın yanına gider.
Biz eğitim sorununu; zil sesini, müzik sesine sonra ise duvar saatine endeksleyerek çözmeye çalışıyoruz. Çözüm için kararlı ve modern bir sistem ile sistemin sahiplenilmiş biçimde yaygın uygulanması ile denetimden geçer. Bu ise eğitimin hukuk, yasama gibi ayrı bir yapıya kavuşması ile mümkündür. Kimse bu hakkı özerkleştirmek istemez çünkü nesillerin gelişimini kontrol etmek isterler.
İşte herkes öğrencilerin üzerine oynarsa bu taktiğe "patlayan öküz" taktiği diyebiliriz.