Neden böyleyiz?
Devlet iletişim için masraf yapar telefon hazırlar. Ama bunu en kuytu köşeye, iki duvar arasına yapar. Biz ise orayı ardiye olarak kullanırız. Kullanmayacağımız araçlara neden bu kadar yatırım yapıyoruz, yada yapılan yatırımları neden hor kullanıyoruz?
Biz neden böyleyiz?
Kışın bin bir zahmetle, etraf güzel görünsün diye, ekilen lahana görünümlü renkli bitkileri tekrar toplayalım ve yerine bahar bitkileri ekelim. Olur, ama bunlar yazın kurağına dayanmaz ki. O zamanda söker yaz bitkisi ekeriz. Biz gelişimini tamamlamış ülkeyiz ya...Her mevsim bir şeyler ekip diğerini sökelim. Nasıl olsa işçide çok, boş durmasınlar öyle mi?
Lütfen kimse bana burası başkent, burada böyle olmalı gibi bir mazeret sunmasın!
Bu çalışanlar törenlerden uzak, bir kuru araziyi yeşillendirmek için çalışsa da oralara her mevsim yeşil kalan üstelik kendiliğinden kısa sürede yayılabilen çimlerden ekilse olmaz mı?
Neden böyleyiz?
Protesto edeceğiz diye boy boy kağıtları her gün duvarlara asıp çevreci nutuklar atarız. Kimse de bu yazıları ciddiye almaz hani. Yine de bir grup insanımız bıkmadan duvarları, camları kağıtlarla doldurur. Peki demokratik tepkilerini, topluluk etkinliklerini duyurmasınlar mı? O zaman ben bir soru soracağım hangi çağda yaşıyoruz?
Kurulur dijital bir ortam, orada duyuru, protesto herşey yapılır hatta üyelere mesaj bile gönderilir. Bizde kağıt satın alan bir ülke olmaktan kurtulur ve ağaçların kesilmesini önlemiş oluruz.
Ben inatla elime tutuşturulan broşürleri almamaya direneceğim, veren gönüllülerin anlamsız bakışlarına rağmen!
Biz neden böyleyiz biliyor musunuz? Çünkü hep kolayı seçiyoruz.
Eleştirmek yapmaktan kolay.
Harcamak, kazanmaktan kolay.
Saklamak, götürmekten kolay.
Değiştirmek, yeniden inşa etmekten kolay.
Hayatı kolaylaştırmak, yapılan işin, sorumluluğun kolayına kaçmak değildir ki.
Teknoloji hayatı kolaylaştırır ama hazırlanma süreci büyük emek ister. Diploma hayatı kolaylaştırabilir ama kazanma süreci emek ister...Hayatı kolaylaştırmak az emek harcamak ya da sorumluluktan kaçmak değildir.
Yolun üzerindeki taşı kaldırmak, yani güç harcamak, emek vermek hayatı kolaylaştırmaktır ama taşın orada kalmasına seyirci kalmak kolaylaştırmak değil kolaya kaçmaktır.