20 Ocak 2019 Pazar

YARIM EKMEKTEN ÜCRETLİ POŞET DÖNEMİNE SOSYAL DEĞİŞİMİN FİZİĞİ


Alışveriş şekli, toplumların ekonomik şartlarına, inanç ve kültürlerine, nüfus ve yasalara göre değişiklik gösterebilir. Ülkemizde bakkalların yarım ekmek verdiği dönemleri hatırlayanlar olabilir. Günümüzde bazı fırınlarda bayat ekmeği daha uygun fiyata satmaktadır. Yarım ekmek alıcı için aza kanaat, ekonomik davranma iken satıcı için anlayış ve başka yarım ekmek isteyen çıkacağına olan güvendi. Günümüzde süper marketlerden ya da marketlerden yarım ekmek mümkün değildir. Kese kağıtlarına konulan meyveler artık poşetlere konulmakta. Yeni yasal düzenleme ile 2019 yılı itibariyle market poşetleri ücretli olarak verilmeyebaşlanmıştır.

Yasa koyuculara göre ücretli poşete geçişin temel nedeni doğayı korumaktır. Plastik poşetler doğada kolaylıkla çözünmemekte ve çevreyi kirletmektedir. Plastik poşet kullanımını azaltmak için plastik poşetleri ücretlendirmek fikri ortaya atılmış ve zamanla yasalaşmıştır. Gerçek nedeni ne olursa olsun, ücretli poşet dönemi sosyal bir değişime neden olacaktır ve değişimin doğasını anlamak için fizik bilimi bize yardımcı olabilir.

Fizik nedir?

Fiziğin birçok tanımıolmakla birllikte çalışma alanına baktığımızda “şeylerin hareketini inceleyen bilim” tanımı benim çok hoşuma gitmektedir. Işığın hareketi optik iken elektronun hareketi elektrik, arabanın hareketi mekanik olarak bilinen fiziğin alt çalışma alanlarının konusudur. Bu anlamda sosyal değişim, toplumsal davranışın bir noktadan başka bir noktaya hareketi ise, fizik ücretli poşet dönemi içinde bize birşeyler söylüyor olmalıdır. Acaba elektronların, fotonların hareketini açıklayan fizik, poşet almak istemeyen insanların davranışını bize açıklayabilecek midir?

Eylemsizlik yasası

Fizik derslerinden aklımızda kalan kavramlardan en ilginci “eylemsizlik”tir. En basit anlamıyla eylemsizlik, hareketi değiştirilecek şeylerin önceki hareketini koruma eğilimleridir. Örneğin dolmuşta şoför gaza bastığında geriye doğru gitmeniz ya da frene basınca ileriye doğru gitmeniz hep eski hareketinizi devam ettirme yani eylemsizlik ile ilgili bir durumdur.

Poşete ücret ödenmeye başlanması yeni bir dönemdir ve millet eski durumu devam ettirme eğilimindedir. İlk günlerde markete girip poşete para verenler ya da kucağında taşıyanlar bu eski durumu devam edeceği algısında olanlardır.

Direnç

Sosyal davranışın gelecekteki durumunun nasıl olacağına geçmeden önce iki temel kuvvetten bahsetmemiz gerekir. Birinci kuvvet, hareketin yönüne karar veren kuvvettir. Diğer kuvvet ise harekete engel olan sürtünme kuvvetidir. Sürtünme kuvveti, uygulanan kuvvete eşit ya da büyük olursa cisim duruyorsa durmaya devam edecektir. Cismin hareketi için uygulanan kuvvetin sürtünme kuvvetinden büyük olması gerekir. Cisimlerin hareket etmesini engelleyen direnç kuvveti, sürtünme kuvveti, sosyal alanda yeniliklere direnme davranışıdır. Yasaya uymak, eski davranışı terk edip yeni duruma ayak uydurmak iken, yasanın açıklarını aramak eski durumda kalma eğilimi yani dirençtir. O halde ilerlemeci haberler ile korumacı haberleri karşılaştırmalıyız. Örneğin marketin önüne masa kurup daha düşük ücretle poşet satan vatandaş, eski duruma dönme eğiliminde, korumacı bir davranış sergilerken süslü bez poşetleri ücretsiz dağıtmaya çalışan belediye ilerici/yenilikçi bir eğilimdedir. Net kuvvetin yönü, toplumun gelecekteki alışverişine karar verecektir.

Düzenleme sonrası neler oldu?

Poşet ücretli olur olmaz vatandaşlarımız değişik tepkiler verdi. Elinde el arabasıyla markete giren vatandaş hem güldürdü hem düşündürdü. Ardından eşeği ile markete giren vatandaşı gördük. Bu örnekler zamanla şekillenebilir. Örneğin köpeğine yelek yapıp market poşeti yerine onun yeleğini kullanan müşteri olabilir. Bunları hep “tuhaf poşetler” kategorisinde değerlendirelim. Tuhaf poşet eylemleri eski durumu koruma yolunda kuvvetlerdir.

Bazı tepkiler poşet ücretini eleştiren niteliktedir. Örneğin alınan poşeti iade edip ücretini alma gayreti, poşeti yıkayıp ütüleme videoları ve ucuza poşet satan vatandaşlar poşetten vazgeçemeyen ama ücreti eleştiren eylemlerdir. Bu eylemlere “pahalı poşet” eylemleri diyelim.

Sosyal medyada “Birileri demiş öldü...söyleyin onlara kral geri döndü” gibi eski çantaları öven, farklı tasarım çantalarla moda oluşturmaya çalışan haberler ise ileriye yönelik eylemler olup yasal düzenlemeyi desteklemektedir. Bu son gruba ileriye yönelik “yasal poşet” eylemleri diyelim.
Burada belirtmek gerekir ki ileriye yönelik olması fiziksel olarak zaman oku yönünde tanımlama ihtiyacı nedeniyle kullanılmıştır. Yoksa ileriye yönelik kuvvet olması, ilerlemeci bir eylem olduğu anlamına gelmeyebilir. Uygulamanın çevreci, ekonomik ve eğitimsel kazanımlarına/kayıplarına zamanla elde edilecek veriler ışığında değerlendirilerek karar verilebilir.

Bu üç temel poşet eğlemleri, diğer eylemleri kapsamaktadır. Örneğin başka marketin poşeti ile yapılan alışverişin tuhaflığını dile getiren paylaşımları “tuhaf poşet” eylemi ya da parasını verdiğimiz halde neden reklamlı poşet alıyoruz eleştirilerini “pahalı poşet” eylemi olarak değerlendirebilirsiniz. Yaşamadığı halde olası sorunları yazanlar da korumacı eylemler yapmaktadırlar. Örneğin “ya poşet yırtılırsa zararımı kim ödeyecek?” sorusuister tuhaf poşet isterse pahalı poşet kategorisinde eylem olarak tanımlansın, son tahlilde korumacı eylem olarak üst kategoride değerlendirilecektir.

Gelelim yakın gelecekteki alışveriş davranışımıza:
 
Durum-1: Eğer korumacı eylemler, ilerlemeci eylemlerden fazla olur, zamanla artarsa yasa koyucular poşetleri ücretsiz kılma yoluna gidebilir.

Durum-2: Eğer ilerlemeci eylemler, korumacı eylemlerden fazla olur ve korumacı eylemler zamanla azalırsa bu sefer müşteriler taşınabilir poşetler kullanmaya ve daha az şey almaya yöneliş alışveriş davranışı geliştirecektir. Zamanla ürünleri poşetleyip bahşiş alanlar tarihe karışacak ve taşıma dışında çöp poşeti olarak kullanılan plastik poşetler yerine artık çöp poşetleri kullanılmaya başlanacaktır.

Peki, diyelim durum-2 gerçekleşti. Korumacı vatandaşların hepsinin davranışı değişecek midir? Hayır. Şeffaf poşetlerden çift kat kullanıp alışveriş yapacak, bunları birbirine bağlayıp taşıyacak korumacı eylem içinde olan vatandaşlar ya da ürünlerini tutamaklı üretecek olan firmalar görmeye başlayabiliriz. Ancak eylemsizlik gereği gözlemleyeceğimiz bu davranışlar, uzun vadede azalacaktır. Hareket halindeki sürtünme kuvveti (korumacı eylemler) durgun haldeki sürütünme kuvvetinden küçüktür (korumacı eylemler bitmez ama harekete de engel olamaz). Bu anlamda ilk korumacı eylemler daha fazladır, zamanla azalır.

Şayet durum-1 gerçekleşirse yasa koyucular fiyatları düşürebilir ya da yasayı kaldırabilir. Bu durumda yine bir grup kazandıkları davranış nedeniyle çanta taşımaya bir süre daha devam edecektir (eylemsizlik) ama toplumun genel davranışına uyup elinde çanta taşımayı zamanla bırakacaktır.

Sonuç

İster dolmuşta ani frenle ileri doğru atılalım ister yanmayan ampulü yaktığımızda hemen yanmadığını gözlemleyelim istersek de ücretli poşet yasasıyla toplumların direnç eylemlerini gözlemleyelim eylemsizlik yani eski durumu koruma eylemi evrensel bir davranış olarak görünmektedir. Bu anlamda hangi durumun toplumumuzun alışveriş davranışı olacağına yine toplumumuzdaki korumacı ve yenilikçi davranışları benimsemiş vatandaşlarımızın dağılımı ve oranı belirleyecektir. Uzmanlar, ekmeğin bölünüp satılabildiği zamanlardaki ekonomiye “yavaş ekonomi”, herşeyin satıldığınve hızlı tüketildiği ekonomiye “hızlı ekonomi” demektedir. Yarım ekmekten, sınırsız poşete geçen toplumumuzun, o noktadan da her ne sebeple olursa olsun tekrar çanta kullanma eğilime doğru evriliyor olması benim açımdan sevindiricidir. Ayrıca yasa koyucuların, biliminsanlarına kulak verip yasalar çıkarması ve toplumun kısa sürede bu değişim önerisine uyumu, toplumun hem eğitilmişliğinin hem de eğitilebilirliğinin bir göstergesidir.